
Reach Me If You Can
Basketbol Koçluğu
Basketbol benim için vazgeçilmez bir tutku. Hayatın birçok alanında yaptığım, parçası olduğum bu sporun inanılmaz derecede faydalarını gördüm. Takım ve ekip işi ile yapılan her meslekte basketboldan bir parça bulabilirsiniz.


U21 Milli Takım
Bu anı mutlu bir anı olsa da biraz da burukluk içerir. Rahmetli dedem Türk Sporuna 7 dalda hakemlik, Futbol Saha Gözlemciliği, Basketbol Saha Gözlemciliği ve de Basketbol İstanbul Bölge Ajanı ( o zaman ismi böyleydi ne yapalım) olarak hizmet etmiş bir isimdi. Efsanevi Ateş hocanın torunu olmak hem güzel hem de zordu. Detaylar başka bir anıda... Bu konuya dönecek olursak, Milli Takıma seçilmeden önce onu kaybetmiş olmanın hüznü her zaman içimde kalmıştır. Yapabildiği tek şey formamı götürüp mezarının üstüne sermek olmuştu. Umarım gurur duymuştur.

Antrenörlük
Resimde gördüğünüz 14 yaşındaki küçük adamlar kalp ben diyebilirim. Tabii şimdi hepsi üniversite öğrencisi ama hepsi ile 2 yıl çok büyük emekler harcayarak çok güzel anılar biriktirdim ve 1 adet 2.lik, 1 adet de özel liglerde şampiyonluk yaşadık. Üst ligde de onurlu, centilmen ve herkesi kendimize saygı duyurtacak şekilde mücadele ettik. Üst düzey bir takımın koçunun 1 yıl sonra bana söylediği söz beni çok mutlu etmişti
-Koç sizinle oynadığımız maçın ilk yarısını asla unutamıyorum. (Çünkü normalde 25-30 sayı kağıt üstünde fark atabilecek bir takımken kendileri, sadece 5 sayı fark ile soyunma odasına girebilmiştik)



Bir Proje Sezonu
Belki de kimsenin hiçbir zaman yapmadığı yapamayacağı bir proje idi. O yıl takım bulamayan tüm oyunculara Olimpik Basketin kapılarını ücretsiz antrenman yapmak için açmıştık. Antrenör, Kuvvet Kondisyon Antrenörü, antrenman forması, supplement, yemek hatta hazırlık maçları gibi birçok hizmeti oyunculara sunduk. Kulüp bulup gitmek isteyen gitti kalanlar ise, çok büyük şans eseri KBBL liginde bir takıma, ligin 2. devresini, bu kulüp adına oynamak için benimle beraber transfer oldular. Ve bu lige katılana kadar gösterdikleri 6 aylık gelişim ve ligde verdikleri mücadele ile tekrar kendilerini hatırlatıp, başarılı oldular. NotÇ katıldığımız kulübe liglerdeki tarihindeki ilk galibiyetleri aldırmıştık. Bu oyunculardan bazıları halen iyi kulüplerde oynamaya devam ediyorlar. Bu arada her gün günde 4 saat antrenman yapıyorlardı, bu da başka bir takdire şayan noktadır.
9 Yaşında Moda Cem sokakta kilisenin yan bahçesinde başlayan bir hikaye, Anadolu yakasının Efes'li çocuğunun, Merter Efes Pilsen Bira Fabrikası içerisindeki Efes Pilsen Spor Kulübü Tesislerine taşınan ve bir sürü anı ile dolu 8 yıllık serüveni. Sırası ile Minik B, Minik A, Küçük B, Küçük A, Yıldız, Genç Takım (Yıldız Takım oyuncusuyken) ve hatta bir maç A takım macerası ve sonra Fenerbahçe'ye transfer...
Genç Takıma geçerken A Takım sözleşmesi teklif edilip, fakat şart olarak ta okumakta olduğum Saint Joseph Fransız Lisesi'ni bırakıp, Çavuşoğlu Kolejine (yani okumadan mezun olunacak bir okula geçmek) geçmem ve hatta oradan da maaş verilecek olması...
O an yaptığım seçimden hiçbir zaman pişman olmadım. Bu eğitim öğretim hayatım kişisel gelişimim için anlamsız teklifi reddedip, parayı elimin tersiyle bir kenara itip, eğitim hayatımla basketbolu beraber götürebileceğim diğer opsiyonlara yönelmek en doğru karardı. Bu kararı da benden başka verecek akıllı ya da deli ne derseniz deyin hayatta zor bulursunuz.
